buff + 1
Bir arkadaşım da 'Tek gecelik ilişkisi olmasını umursamam ama arkadaşlarımızdan biriyle olmaz. Yabancı biri ile anlık kendine başa çıkamaması çok da umrumda değil, etkilemez beni' diyordu.
Herkesin kendi dinamiği var. Senin benim kafamıza yatmıyor olması, onlar için işe yaramaması demek değil. Bu düşünce bana da çok uzak görünüyor ama belki 10 yıl sonra geleceğim yer orası. Herkes bu durumu kabul etmiyor tabii ki ama neyi, niye kabul ettiğini bilemeyiz. Geçen gün bilimsel bir makaleye denk geldim. Orada diyordu ki 'Eskiden aldatma durumunda kadınların ayrılmaması, birlikte kalması yönünde mahalle baskısı vardı. Ayrılan kadına iyi gözle bakılmıyordu. Şimdi mahalle baskısı tam tersi yönde hareket ediyor. Ayrılmayan kadına kötü bakılıp gurursuz olduğu arkasından söyleniyor' gibi şeyler yazıyordu. Gerçekten, ilişkileri kendi hallerine bırakmanın zamanı geldiğine inanıyorum. Gerçekten 'Neden bunu kabul ediyorsun' sorusuna 'Paşa keyfim öyle istedi' cevabını verebilsin artık insanlar. Sadece kadınlar değil, insanlar. İnsanın başına gelmeden söylemesi kolay tabii ki, kim ister ve kim hayalini kurar böyle bir durumun ama evlilik kişi ne isterse o hale gelir; baktı gelmiyor, ne yapacağı yine onu ilgilendirir. Açık evlilik istiyor olabilir; belki konuştuğun kadınlar sevişmekten zevk almıyordur ve bu işi 'taşerona' devretmek istemiştir. O sadece 'hayat arkadaşı' arıyordur, kocasından hayatı boyunca onu yalnız bırakmayacağı arkadaşlık bekliyordur, ötesine karışmıyordur. Bu sayıdaki kadınlar da azınlık değil. Belki 20 yıl sonra adamın libidosunun düşmesini bekleyecek, belki 3 gün sonra 'öeh, yeter' deyip çekip gidecek; kendi nasıl mutlu oluyorsa onu yapsın.
'Senin başına gelse ne yaparsın' desen, inan ki bilmiyorum. Belki anında kapıyı çarparım, belki ilk başta sindiremem ama 3 yıl sonra 'Ya ben senin aldattığını anca anladım, jeton köşeli' derim, belki de 'Anaa, yapabiliyor muyduk böyle, iyi oldu' derim. Belki görürüm, belki görmem bu durumu ama başa gelmeden kınamamak gerek.
0